Donnerstag, 28. Januar 2010

quak - quak

 Dünya sahnesi her tiyatro oyunundan, her filmden daha gaddar. bunun tersini düsünmek benim cocuklugumun en büyük yanilgisi olmustur. Cocukken ne kadar cok yanilmisim, ne kadar kücükmüs büyükler, ne kadar oyuncakmis büyüklerin o anlasilmaz konusmalari, ne kadar anlamsizmis heveslendigim o gizemli dünya. elbette bunu simdi anlamadim, ama anladigimdan beri hep aklimdan gecer, bugünde, simdide, ve sanirim hep öyle olucak.

napmali? iktidar insanlarin özgürlüklerini geri isteyecek kadar bir baski uygulamiyor, yoksa insan özgürlügünü geri almak icin ayaga kalkardi ve elbette geri alirdi. aramizda sanki gizli iplerle bizi yönetiyorlar, ama yeterince göze carpmiyor, napmali, gidip bir kitapmi yazmali, bu bloga kac saat dökmeli, bir websitesimi yapmali, gazetemi cikartmali, ulu orta yerde vücutmu yakmali, aclik grevinemi girilmeli, napmali.
izledigim dünya ve yasamak istedigim dünya bogazimda sıkısıp kalmis bir kurba.

5 Kommentare:

  1. teslim olmalı. 'kurbağa'yı da özgür bırakmalı. olabildiği ölçüde tabii ama bizden fazla olacağı kesin, düşünememesi avantaj zîra..

    AntwortenLöschen
  2. tek başına ne yapabiliyorsa, ne yaşayabiliyorsa yaşamalı insan yani elden gelen neyse o. ötesine güç yetmez, sinir dayanmaz. sivil toplum örgütlerinin dahi yegane gücü ellerindeki para. bir şeyleri değiştirmek isteyenler insana ve paraya hükmetmek zorunda.

    we have white dreams that will never come true.
    i am sorry.

    dipnot: başlık çok hoş. (quak quak diyorum buradan)

    AntwortenLöschen
  3. Adam Smith' in 'görünmez el'i fikir dinamizminde ekonomideki kadar etkili değil sanırım. Gerçi fikir dinamizmi ve ekonomik işleyiş iç içe ve birbirini etkileyen kavramlar.

    AntwortenLöschen
  4. üretim faktörlerinin mülkiyetini elinde bulunduranlar, 7 milyarlık nüfusun gerçek yönetenleri. iktidar dediklerimiz ise onların memurları aslında. geçen zaman, başarısız alternatif deneyimler sistemi kökleştirmiş. yukarıda *ll*h var, fena da dizayn etmemişler. bakın ne güzel yazmışsınız: "iktidarlar insanların özgürlüklerini geri isteyecek kadar bir baskı uygulamıyor." işte bu, kontrol edilebilir bir kaos ortamıdır ve oldukça başarılı bir tasarımdır.

    elbette ki bir sonu olacak. gün gelecek, sistemin dinamikleri sistemin döngüsünü sürdürmeye elvermeyecek. ama o gün, henüz öngörülebilir bir gelecekte değil. sadece şu söylenebilir, eşitlik ve adalet duyguları ile bağdaşmayan unsurlardan arınmış, ideal bir sistemin kurulabilme olasılığı yok. insanın doğası buna uygun değil. güç, o gücü elde etmek ve/veya elinde bulundurmaya devam etmek için her yolu olağan kabul edenlerin elinde olmaya devam edecek. sistemler değişse de bu temel kuralın değişmesine imkân yok. her şeyin çivisinin çıkması ve hiçbir şekilde kontrolü mümkün olmayan bir kaos ortamına girilmesi istisna. öyle bir olasılık ise, belki de insanlığı bin yıllardır din metinlerinde bahsedilen sona sürükleyecektir, kim bilir?

    bunun gibi şeyler işte. sıkıcı olduysa affola. yazınız için de tebrik ayrıca :)

    AntwortenLöschen
  5. hayir hicte sıkıcı digil, bende bu tür aydinlamis, üstinsan topluluguna inanmiyorum, ayni zamanda foucault'nunda dedigi gibi her sistemde iktidar olucak, ve iktidarin cok adresi var.
    ne aktif nihilizmin, ne müslümanlarin hak üzerine kurulu felsefelerinin, ne komunistlerin adalet anlayisinin ve buna benzer üst ideolojilerin bir gün daha cok basarili olucagina inanmiyorum. belkide bu insana inanmamak, ama karsimizdaki insan ve sonuclari belli. eski hikaye, ayni tas ayni hamam degisen sadece tellaklar.
    Adam, ben adam smith'in görünmez eli diye adlandirdigi dinamizmi ele almistim, o tür bi dinamizm fiziktete var ve sonradan bakildigi zaman icinde mantik bile oluyor, o anlamda bu tür olaylar o dinamizme benzer.

    AntwortenLöschen