Freitag, 22. Januar 2010

Kendi devrinin oglu

basli basina bir kategoridir, özellikle felsefede. Bazen cok dahiyane bir düsünürü kendi zamaninin düsüncelerine indirgeyerek anlamaya, asagilamaya, önemsizlestirmeye vs. calisiriz. Mesela Aristotelesin fakirlere, kadinlara ve kölelere olan tutumunu - bilmeyenler icin: bunlar sürekli asagilanir Aristoteleste, bir nevi baska bir yaratilis sinifi gibi degerlendirir bu ücünü- tabi canim zamaninin düsünürüydü deriz ve onu oldugu gibi kabullenmeye calisiriz. Kant "asagi irklardan" bahserderken, mesela afrikalilarin iyi hizmetciler oldugundu sebeplendirmeye calisirken, yine döneminin oglu der geceriz, ve ayni seyi Hegel köle tutmaktan olumlu bahsederken, ve ayni seyi Nietzsche'yi kadinlara olan düsmanligindan, üst sinifa yeni etik anlayisini yükleyip alt (isci) sinifi asagilarken, ve bütün adalet anlayisinda, onlari sanki affetmeye calisiriz. Peki farkli bi zamanda gelip, mesela ortacagda bir sanatci, yada bi düsünür, yada ona benzer seylerle mesgul olan insanlarin düsüncelerini dünya 500 hatta 1000 sene sonra anlayinca bu kategoriyle degerlendirmemiz dogru olabilir mi, ve hangi mantikla?
Peki müslümanlarin Peygamberi Muhammed, vaktinde köleligin ortadan kaldirilmasindan bahsederken kendi döneminin oglumuydu? Ayni kategori bu örnege uygulanmiyor, cünki dönemine cok aykiri yaklasmis. Bu da bu kategorinin uygulanmasinin tutarsizligini gösterir. Bu tür konularla tarafsiz olmak lazim.
Ama aradaki fark basbaya ortada, cünki yukarda bahsedilen ogullar sadece kendi devirlerinin ogullari digil, onlar avrupada yasanan devirlerin ogullari, onlar bastan affedile.

5 Kommentare:

  1. kölelik vb konularda saçma düşünceleri olanları 'kendi devirlerine göre değerlendirmek lazım' gibi anlayışla değerlendirmeği çok yanlış buluyorum. insan her devirde insandı ve haksızlık her devirde vardı. bencilce tutum aklı kör edebilir ve bu durum tüm insanlar gibi filozoflar için de geçerlidir.

    AntwortenLöschen
  2. zaten özellikle filozoflar icin kullaniyorlar bu özürü. 'burasini düsünememis' denilebilir illede özür dilenmesi gerekiyorsa.

    AntwortenLöschen
  3. sonuçta kendi devrinin fikirlerini/düşüncelerini/davranışlarını değiştirmeye yeltenmeyen kişileri pek önemsememek gerekir. ama örnek verdiğiniz filozoflar büyük insanlar. yaşantılarını bilmiyorum, hatta çoğnlukla ne dediklerini de bilmiyorum. ama bir insanı bir kaç olumsuz düşüncesinden dolayı da batırmamak gerekir sanırım.

    mesela muhammet köleliğin kaldırılmasını sağlayamadı. istese içkide olduğu gibi bıçak gibi kesebilirdi. kendi devrinin adamı bence.

    AntwortenLöschen
  4. dogru söylüyorsun, muhammet kaldiramadi ama kaldirilmasindan yanaydi, sözü gecen filozoflar hicte kaldirilmasindan yana digildi, bu fark önemli bi fark. bütün konuya yaklasimi degistiriyor cünki bu nokta.
    mesele herhangi birisini batirmak digil, o konudada haklisin, sadece herkese hakettigi yeri vermek, alkol olayini pek bilmiyorum, ama sanirim alkolün yasaklanmasini istediginde bütün insanlar alkolü birakmadi. hem söz konusu bi düsünürün ki benim icin Muhammet'te bi düsünür, söz konusu bi düsünürün ne kadar etkiledigi digil -eminim o da cok ilginc olurdu, bi düsünürü degerlendirirken ona devrinin ogluydu kategorisi uygulanmasi, yani sadece düsüncelerini ele aliyorum, eger hala 18.yüzyilda kölelik gayet dogal bir olguysa, ve bi düsünür kölelikten yanaysa - ki cok irkci ve aptal bi düsünce - onun zekasini tekrar süzgecten gecirmek lazim, ve ayni sey hem Muhammet hemde diger düsünürler icin gecerli, cünki bunlar kendi dönemlerine cok zit düsünceler getirdiler, birden kategorinin rölatifligi belirgenlesiyor.

    sonuc itibari, insan sadece düsüncelerinin toplamadi olmadigi gibi, hatalarininda toplami olamaz, ve hepsinden kendi devrini asan düsünceler beklenemez, ve onlari yargilarken insan olma dolayisiyla hata yapabilme hakkiyla yargilanmasi gerekir.

    AntwortenLöschen
  5. dini liderler söz konusu ise insani yönlerini hesaba katmıyor onlara sempati besleyen kişiler. tanrı ın seçilmiş kişisi ise 'hatasız, kusursuzdur, yaptığı her şey doğrudur' oluyor.

    işte büyük fikir insanları olsalar bile herkes eleştirilebilmeli. kimse insanüstü, tanrısal görülmemeli.aksi halde fikir, yaratıcılık ortadan kalkıyor ve yerine bağnazlık, radikallik geliyor.

    AntwortenLöschen